İçeriğe geç

Tarafından getirildi

logo

Rekabet ve Regülasyon

En yeni haberler, değişiklikler, kararlar, değerlendirmeler…

open menu close menu

Rekabet ve Regülasyon

  • Anasayfa
  • Hakkımızda

Blokzinciri + Rekabet Hukuku = ?

Yazar Emin Köksal
11 Ocak 2022
  • Rekabet Hukuku
  • Telekomünikasyon, Teknoloji ve Medya
Share on Facebook Share on Twitter Share via email Share on LinkedIn

Emin Köksal & Aysu Tanoğlu

Bitcoin vb. kripto paralar ile hayatımıza giren blokzinciri (blockchain) teknolojisi, akıllı kontratlar (smart contracts) vb. uygulamalar ile gelecekte hayatımıza daha da çok nüfuz edeceğe benziyor. Peki, doğası itibariyle merkeziyetçilikten uzak, dağıtık bir yapıya sahip olan blokzinciri ağlarının her zaman topluma fayda sağlayacağından emin olabilir miyiz? Zarar vermeye başladığında nasıl denetleyebiliriz? Blokzinciri teknolojisine yönelik nasıl bir hukuki anlayış geliştirmeliyiz?

Bu ve benzeri soruları soran bir kitap geçtiğimiz aylarda çıktı ve bu konu ile ilgilenen topluluklarda tartışılmaya başlandı. Daha önce bu blogda sizlere bilgisayımsal rekabet hukuku (computational antitrust) projesinden bahsetmiştik. Stanford Üniversitesi’nde bu projenin yaratıcısı olan Thibault Schrepel, Blockchain + Antitrust isimli bu kitabının yazarı. 

Peşinen söyleyelim, kitap her ne kadar ilgi çekici bir konudan bahsetse de pek sürükleyici değil. Açık erişime sahip bu kitaba ücretsiz olarak erişebilirsiniz. Fakat okuması enerji, zaman ve bazen de sabır isteyen bu önemli kitabın temel argümanlarını sizler için burada kısaca özetleyelim istedik.

Schrepel’i bu kitabı yazamaya iten temel düşünce, rekabet hukukunun referans aldığı rekabetçi piyasalardaki merkeziyetçilikten uzak firma davranışları ile blokzinciri ağlarında dağıtık yapıda organize olan karar alıcılar arasındaki benzerlik. Schrepel, rekabet hukukunun yasalarla önlemeyi amaçladığı karar alma süreçlerindeki merkezileşmeyi, blokzincirinin teknoloji ile yaptığı fikrinden hareketle yola çıkıyor.  Savaş Sanatı kitabının yazarı Sun Tzu’ya atıfla da “bir elin nesi var iki elin sesi var” diyerek, blokzinciri ve rekabet hukukun iş birliğinin toplum için faydalı olacağını savunuyor. Kitabın ismini de bu sebeple Blockchain + Antitrust olarak belirliyor.

Tabi uzaktan hoş gelen davulun sesi, işin içine girdikçe değişiyor. Blokzinciri ağlarının nasıl sofistike rekabet ihalelerine sebep olabileceği görülüyor. Örneğin, kamusal (kısıtlama olmaksızın herkesin katılabileceği) bir blokzinciri ağı oluşturulması rekabet hukuku açısından pek tehlikeli bulunmazken, özel (kimlerin erişebileceği konusunda kontrol imkânı tanıyan) blokzincirlerinin oluşumu koşullara bağlı olarak rekabet hukuku ihlali riski taşıyabiliyor. Schrepel bu sebeple “kokpitinde pilotu olan” bu tür blokzincirlerinin rekabet otoritelerinin radarında olması gerektiğini savunuyor.

Schrepel, blokzinciri ağlarını geleceğin danışıklık (collusion) süreçlerinin “yağmur ormanı” – yani daha önce görülememiş çeşitlilik ve alternatiflerle dolu bir ortam – olarak tanımlıyor. Şirketlerin akıllı kontratları danışıklığın etkinlik ve istikrarı için kullanması, bu risklerin ilk akla geleni. Örneğin, akıllı kontratlar sayesinde danışıklıktan cayan oyuncuların tespitinin olanaklı hale gelmesi bir karteli daha istikrarlı ve sürdürülebilir kılıyor. Schrepel, akıllı kontratlar söz konusu olduğunda, blokzincirinin kamusal veya özel olmasından bağımsız olarak, rekabet otoritelerinin tetikte olması gerektiğini belirtiyor.

Ancak, tekelleşme gibi tek taraflı davranışlar söz konusu olduğunda ise, özel blokzincirlerindeki eşik bekçilerinin (gatekeepers) rekabet karşıtı davranışları kolaylaştırması daha olası hale geliyor. Schrepel bu noktada – kamusal ağları tam olarak soyutlamadan – blokzinciri ağının yapısını etkileyecek şekilde, katılımcı sayısının sınırlanması ya da var olan katılımcıların bertaraf edilmesine dikkat çekiyor. Blokzinciri teknolojisinin olgunlaşmasının zamanla bu tür suni merkezileşme eğilimlerine sebep olabileceğini söyleyerek, otoriteleri bu konuda uyanık olmaya davet ediyor.

Kitapta Schrepel’in dikkat çektiği bir diğer konu, blokzincirlerinin birleşmesi (chainmergers) yoluyla oluşabilecek yoğunlaşmalar. Schrepel, bir ağın ele geçirilmesini ya da birtakım rüşvetler (bribery attack) karşılığında katılımcıların diğer bir ağa geçmesini teknik yoğunlaşmalar olarak niteliyor. Her ne kadar bunların bir bildirme tabi olması söz konusu olmasa da otoritelerin bu gibi gelişmeleri göz ardı etmemesinin önemini vurguluyor. Karşılıklı anlaşarak blokzinciri ağlarının birleşmesinde ise halihazırda var olan yoğunlaşma önlemlerinin daha ileri analizlerle desteklenerek kullanılabileceğine dikkat çekiyor.

Kitabın sonlarına geldikçe, daha pozitif bir yaklaşımla, rekabet otoritelerinin blokzinciri teknolojilerini değerlendirmelerinde ve pazarları izlemekte nasıl kullanabileceklerinden de bahsediyor, Schrepel.  Fakat, bazen düşman bazen dost olan blokzinciri teknolojisi için rekabet hukukunun ötesinde bir “teknoloji ve hukuk” yaklaşımının benimsenmesi gerektiği görülüyor. Bu kapsamda Schrepel, otoritelerin yapıcı ve kapsayıcı bir ajanda oluşturmasının iyi bir başlangıç olacağını savunuyor.

Share on Facebook Share on Twitter Share via email Share on LinkedIn
Şimdi kayıt olun
Son blog yazılarımızı e-posta ile alın.
Gönder
akıllı sözleşme, bilgisayımsal, bitcoin, blockchain, blokzincir, bribery attack, chainmergers, computational antitrust, kripto, Rekabet Hukuku, Schrepel, tech, teknoloji ve hukuk
Emin Köksal

Emin Köksal

Bütün makaleler

İLGILI MAKALELER

  • Rekabet Hukuku

Rekabet Kurumu’nun Bilgi İsteme Yetkisini Bankacılık Önaraştırması Kapsamında Ele Alan Makalemiz Yayımlandı

Yazar Zeynep Şengören Özcan and Aslı Ak
  • Rekabet Hukuku

Şahin Ardıyok, Sertaç Serter, ve Hazar Başar Bilgi Üniversitesi’nin düzenlediği Rekabet Hukuku Seminer Programı’nda Danıştay’ın Henkel Kararını Ele Alacak

Yazar Rekabet regulasyon
  • Rekabet Hukuku

4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’da Değişiklik Önerisi: Makalemiz Yayında!

Yazar Rekabet regulasyon

Balcıoğlu Selçuk Eymirlioğlu Ardıyok Keki

Balcıoğlu Selçuk Eymirlioğlu Ardıyok Keki (“BASEAK”) İstanbul’da kurulmuş, hukukun tüm alanlarında hizmet vermekte olan bir hukuk bürosudur. 2007’den beri müvekkillerimize Türkiye’de yürüttükleri faaliyetlerinde ve büyüme planlarında titiz ve güvenilir hukuki çözümler sunmaktayız.

Özel kişilerden, girişimcilere, kuruluş aşamasındaki küçük şirketlerden, devlet kuruluşlarına, orta ve büyük ölçekli özel ve halka açık şirketlerden uluslararası ve küresel holdinglere varıncaya kadar her ölçekten şirketin hukuki ihtiyaçlarına yönelik hizmet vermekteyiz.

Şimdi kayıt olun

Blog yazılarımızı e-posta ile alın.

Kayıt ol

Kategori̇ler

  • Bankacılık
  • Birleşme ve Devralma ve Ortak Girişim
  • Diğer Endüstriler
  • E-Ticaret
  • Elektrikli Araçlar
  • Enerji
  • Finansal Regülasyon
  • Genel
  • Hakim Durumun Kötüye Kullanılması
  • Hızlı Tüketim Malları
  • Hukuk ve İktisat
  • İdare Hukuku
  • Ilac ve Sağlık
  • İnovasyon
  • Kişisel Verilerin Korunması
  • Maden Hukuku
  • Muafiyet ve Menfi Tespit
  • Otomotiv
  • Pişmanlık Uygulamaları
  • Regülasyonlar
  • Rekabet Hukuku
  • Rekabet İktisadı
  • Rekabet Uyum Programı
  • Rekabete Aykırı Anlaşmalar
  • Suç Gelirlerinin Aklanması ve Terörizmin Finansmanı
  • Telekomünikasyon, Teknoloji ve Medya
  • Uluslararası Ticaret
  • Usul Kuralları ve Cezalar
  • Uyum
  • Yapay Zeka
  • Yerinde İncelemeler
  • Yolsuzluk

© 2025 Dentons

  • © BASEAK 2024
  • Gizlilik Politikası
  • Kullanım Kuralları