İçeriğe geç

Tarafından getirildi

logo

Rekabet ve Regülasyon

En yeni haberler, değişiklikler, kararlar, değerlendirmeler…

open menu close menu

Rekabet ve Regülasyon

  • Anasayfa
  • Hakkımızda

Çevrimiçi Satış Kriterleri Rekabet Kurumu’nun Radarı’nda!

Yazar Şahin Ardıyok, Ramiz Arslan, and Aysu Tanoğlu
10 Mayıs 2023
  • E-Ticaret
  • Rekabet Hukuku
Share on Facebook Share on Twitter Share via email Share on LinkedIn

Rekabet Kurulu (“Kurul“) geçtiğimiz günlerde, beyaz eşya üreticileri hakkında yürüyen soruşturma kapsamında BSH’ın[1] sunduğu taahhütleri değerlendirdiği gerekçeli kararını (“BSH Taahhüt Kararı“) yayımlamıştı[2]. Bu kararın hemen akabinde ise, yine aynı soruşturma kararı kapsamında soruşturulan şirketlerden Arçelik’in[3] sunmuş olduğu taahhütlere ilişkin ikinci bir karar yayımlandı[4]. Her iki karar da seçici dağıtım sistemi uygulayan ve e-pazaryerlerindeki çevrimiçi satışlarına niteliksel kriterler getirmek isteyen tedarikçiler için bir kılavuz niteliğinde.

Ne olmuştu?

Kurul, 2021 yılında diğer beyaz eşya üreticileri yanı sıra BSH’ın kendi yetkili satıcılarına uyguladığı koşulsuz e-pazaryeri satış yasaklarının pasif satış kısıtlaması teşkil ettiği iddiasına yönelik bir soruşturma başlatmıştı. Yürüyen bu soruşturma kapsamında BSH’ın rekabetçi endişeleri gidermek üzere Kurul’a toplam 26 maddeden oluşan bir taahhüt paketi sunduğunu görüyoruz.

Kurul öncelikle önerilen taahhütlerin e-pazaryerlerindeki satışların bütünüyle yasaklanması sonucunu doğurup doğurmadığını değerlendirmektedir. Daha sonra Kurul, bu taahhütleri dağıtımın niteliği ve kalitesi ile marka imajının korunması ve/veya potansiyel etkinliğin artırılması gibi unsurlar bakımından objektif olarak somut, makul ve kabul edilebilir olup olmadığı ile fiziksel kanallara getirilen kriterlerle aynı amaca hizmet edip etmedikleri, karşılaştırılabilir sonuçları sağlayıp sağlamadıkları ve her iki dağıtım kanalının doğasından kaynaklanan farklılıkları doğrulayacak nitelikte olup olmadıklarını değerlendiriyor. Son olarak, taahhüt önerilerinin usulen kabul edilebilirliği, örneğin üçüncü tarafların eylemlerine yönelik olup olmadıkları incelenmiştir. Bu kapsamda, önerilen taahhütlerin ya e-pazaryerleri tarafından alınacak tedbirlere yönelik olduğu ya da objektif olarak kabul edilebilir olmadığı gerekçeleriyle Kurul ilk taahhüt metnini reddetmiştir. BSH tarafından yapılan değişikliklerin ardından revize taahhütler kabul edilerek bağlayıcı hale getirilmiştir.

Kurul E-Pazaryerlerindeki Satışların Koşulsuz Yasaklanmasını Nasıl Değerlendiriyor?

Kurul değerlendirmesine Türkiye’de e-ticaret hacminin, özellikle beyaz eşya sektörü bakımından geldiği noktayı açıklayarak başlıyor. Bu bağlamda Kurul’un birtakım istatiski bilgilere vererek internet kanalının, satıcıların önemli bir kısmı için ana satış mecrası olduğunu ve özellikle de beyaz eşya sektörünün 52,9 milyar TL ile Türkiye’nin e-ticaret hacminde en yüksek paya sahip sektör olduğunu vurguladığını söyleyebiliriz. Bu nedenle beyaz eşya sektörü açısından e-ticaretin öneminin daha da çarpıcı olduğunun altı çiziliyor.

Bunları göz önünde bulunduran Kurul, tedarikçilerin e-pazaryeri kanalını bayilerine kapatmasının internet satışlarının tamamen yasaklanmasına eşdeğer olacağı ve dolayısıyla pasif satış yasağı kısıtlaması teşkil edeceği sonucuna varıyor (ki bu kısıtlamanın Türk rekabet hukuku bakımından grup muafiyetinden yararlanamayan ve bireysel muafiyetten de yararlanma ihtimali düşük bir ihlal türü olduğunu belirtmek isteriz).

Dolayısıyla, Kurul BSH Muafiyet Kararı’ndaki[5] yaklaşımını yineliyor. Ancak, Kurul’un BSH Muafiyet Kararı ve BSH Taahhüt Kararı’nın lüks ürün olarak değerlendirilemeyecek olan beyaz eşya satışını konu aldığını belirtmek gerekir. Kurul’un lüks ürünler açısından daha liberal bir yaklaşım benimseyip benimsemeyeceği ise hala belirsizliğini koruyor.

Böylece, BSH’ın yetkili satıcılarının Türkiye’deki e-pazaryerlerinde satış yapmalarının koşulsuz olarak engellenemeyeceği bir kez daha açıklığa kavuşturuluyor. Bununla birlikte, Kurul, seçici dağıtım sistemi uygulayan tedarikçilerin yetkili satıcılarının e-pazaryeri satışları için eşdeğerlik prensibine[6] uygun birtakım niteliksel kriterler uygulayabileceğini ifade ediyor.

Kurul Hangi Kriterleri Çevrimiçi Satış Yasağına İlişkin Kabul Edilebilir Niteliksel Kriter Olarak Değerlendiriyor?

BSH Taahhüt Kararı’nda Kurul, BSH’ın yetkili satıcılarından yalnızca aşağıdaki kriterleri karşılayan e-pazaryerlerinde satış yapmalarını talep edebileceğine karar veriyor:

  • Yetkili satıcıların e-pazaryerlerindeki platform mağazası, ilgili satıcıların BSH’ın seçici dağıtım sisteminin bir parçası olduğunu gösteren yetkili satıcı rozetlerini içermelidir,
    • Yetkili satıcılarının e-pazaryerlerindeki platform mağazası, müşterileri BSH’ın rakiplerine yönlendirmemelidir,
    • Tüketicilerin platformda yapmış olduğu aramalara istinaden oluşturulan sıralama için kullanılan kriterler, her yetkili satıcıya ayrım gözetmeksizin eşit bir şekilde uygulanmalıdır,
    • E-pazaryerlerinin sözleşme şartları ve ticari koşulları tüm yetkili satıcılara objektif bir şekilde uygulanmalı ve yetkili satıcılar e-pazaryerlerindeki herhangi bir değişiklikten derhal haberdar edilmelidir,
    • E-pazaryerleri, yetkili satıcıların aynı alıcıya tek seferde dört adetten fazla ürün satmasını engelleyecek teknik çözümler sunabilmelidir,
    • Yetkili satıcılar, BSH tarafından paylaşılan veya onaylanan ürün materyallerini ve bilgilerini e-pazaryerlerine temin etmeli ve pazaryerlerindeki platform mağazasında veya e-pazaryerlerindeki ilgili ürün sayfasında, kendi temin ettiklerinin dışında, başka hiçbir ürün materyalinin ve bilgisinin kullanılmamasını veya gösterilmemesini sağlamalıdır,
    • Yetkili satıcılar yalnızca yeniden satış fiyatlarını münhasıran kendilerinin belirlemesine izin veren ve imkân sağlayan e-pazaryerlerinde satış yapabilmelidir,
    • E-pazaryerlerinde yetkili satıcılar için platform mağazaları, müşterilerinin yetkili satıcılara doğrudan soru sormasına olanak tanıyan araçlara sahip olmalıdır,
    • Yetkili satıcılar, e-pazaryerlerinden elde edebilecekleri her türlü istatistiki bilgiyi BSH ile paylaşabilmeli veya e-pazaryerinin bu bilgileri BSH ile paylaşmasına izin vermelidir,
    • Yetkili satıcılar yalnızca fiziksel mağazalarında satışını yaptığı marka ve ürünleri e-pazaryerlerindeki platform mağazalarında satmalıdır,
    • Yetkili satıcıların e-pazaryerlerindeki platform mağazası, BSH’nin ilgili markasına ilişkin kurumsal standartlara uygun olmalıdır,
    • E-pazaryerlerinde satış yapmak isteyen yetkili satıcılar BSH ile ayrı bir sözleşme imzalamalıdır,
    • Yetkili satıcılar, BSH’nin e-pazaryerlerindeki satış süreçlerini ve hizmet kalitesini ilgili kılavuzlar ve sözleşmeler uyarınca denetlemesine izin vermelidir,
    • Yetkili satıcılar kendi ticari unvanları dışında herhangi bir takma ad kullanmaktan kaçınmalı ve tüm çevrimiçi mecralarda aynı adı kullanmalıdır,
    • E-pazaryerlerinde satış yapacak yetkili satıcıların öncelikle fiziki mağazaları olmalıdır,
    • Yetkili satıcılar stokta olmayan ürünleri satışa sunmamalı ve bu ürünlerin fiyatlarını göstermemelidir,
    • Yetkili satıcılar hasarlı, ayıplı veya ikinci el ürün satmamalıdır,
    • BSH tarafından duyurulan kampanya tipleri, e-pazaryerlerindeki yetkili satıcıların platform mağazasında da mümkün olduğu ölçüde uygulanmalıdır,
    • Satışa konu ürünlerin temininden ve alıcısına teslim edilmesinden münhasıran yetkili satıcılar sorumludur,
    • Tüketicilere, sistemlerin uygunluğu durumunda sevkiyatlarını takip etme imkânı tanınmalıdır,
    • Yetkili satıcılar tüketiciler tarafından e-pazaryerleri üzerinden sorulan sorulara iki gün içerisinde yanıt vermelidir,
    • Yetkili satıcılar BSH’nin müdahil olarak çözdüğü tüketici şikayetlerinden kaynaklanan maliyetleri karşılamalıdır,
    • Yetkili satıcılar satıcı puanları ve şikâyet yönetimi gibi objektif kriterler esas alınarak değerlendirilmelidir,
    • İlgili mevzuat gereği, iptal işlemi ancak tüketicilerin cayma haklarını kullanmaları halinde yapılabilmeli, yetkili satıcılar stokunun bulunmaması sebebiyle siparişleri iptal edememeli ve,
    • Özel fiyatın geçerliliği ile ilgili stok ve süre kısıtlamaları e-pazaryerlerinde yetkili satıcıların platform mağazasında açıkça belirtilmelidir.

BSH Taahhüt Kararı’nda listelenen bu koşullar, seçici dağıtım sistemi uygulayan tedarikçiler tarafından benimsenebilecek kabul edilebilir niteliksel kriterler olarak görülüyor. Bir başka deyişle, Kurul, seçici dağıtım sistemi uygulayan tedarikçilere, e-pazaryerlerinde yaptıkları satışlarla ilgili olarak yetkili satıcılara uygulanabilecek kriterlerin adeta bir beyaz listesini sunuyor. Kuşkusuz tedarikçiler, beyaz listedeki tüm kriterleri uygulamak zorunda değiller. Bunun yanında piyasaların sürekli değiştiği ve geliştiği düşünüldüğünde bu listeyi sınırlayıcı olarak düşünmemek gerekecektir. Bu listede yer almayan farklı kriterlerin de Kurul’un sunduğu genel açıklamalara uygun düştüğü ölçüde uygulanma imkânı söz konusu olabilecektir.

Öte yandan Arçelik Kararı’nda yer alan ve karşı oylara da konu olan bayilere getirilen fiziki kanal satış oranı yakalama yükümlülüğünün beyaz liste altında da olsa bir süre daha tartışılmaya devam edilebileceğini düşünüyoruz. Arçelik’in sunduğu ve kabul edilen taahhüt kapsamında, e-pazaryerinden satış yapacak olan bayiler cirolarının en az %85’ini fiziki kanaldan elde etmek zorunda bırakılıyorlar. Bu taahhüdün Kurul tarafından yakından takip edileceği belirtiliyor.

Peki Kara Listede Hangi Kriterler Var?

Kurul; BSH’ın yetkili satıcılarına e-pazaryerlerinde yaptıkları satışlarla ilgili olarak uygulamak istediği bazı kriterlerin, Dikey Anlaşmalara İlişkin Kılavuz’un 28. ve 29. paragraflarında belirtilen koşulları karşılamadığına karar veriyor. Bu durum, söz konusu kriterlerin eşdeğerlik prensibiyle çeliştiği ve yetkili satıcıların çevrimiçi satış yapma kabiliyetlerini gereğinden fazla kısıtladığı anlamına geliyor[7]. Diğer bir deyişle, Kurul, seçici dağıtım sistemi işleten tedarikçilere, e-pazaryerlerinde yaptıkları satışlarla ilgili olarak yetkili satıcılara uygulanamayacak şartlardan oluşan bir kara liste de sunuyor:

  • Pazaryerlerinin marka kullanımı kapsamında yalnızca BSH tarafından uygunluğu teyit edilen reklamları yayınlamasına izin verilecektir,
    • E-pazaryerleri, BSH ürünlerinin yalnızca yetkili satıcılar tarafından satılmasını sağlamalıdır,E-pazaryerleri BSH ile bir sözleşme yapmalıdır,E-pazaryerleri, BSH’ın yetkili satıcıları ile BSH’ın marka ve ticari markalarının korunması, ilgili kriterlerin yorumlanması ve tüketicilerin korunmasına ilişkin, içeriği BSH tarafından onaylanacak sözleşmeler akdetmelidir,E-pazaryerleri; satılan ürün, trafik, satış hacmi, şikayet tipleri, ürünler ve yetkili satıcılar ile ilgili yorumlar/sorular/cevaplar ve yetkili satıcıların  puanları hakkındaki bilgileri, üzerinde mutabık kalınacak teknik bir çözüm çerçevesinde BSH ile paylaşmalıdır (Kurul’un yetkili satıcılara, e-pazaryerlerinden elde edebilecekleri her türlü istatistiki bilgiyi BSH ile paylaşmalarını veya e-pazaryerinin bu bilgileri BSH ile paylaşmasına izin vermelerini gerektiren bir kriter getirilmesine izin verdiğini, ancak kriterin beyaz listeye alınmış versiyonunun e-pazaryerlerine yetkili satıcılarla belirli türde bilgileri paylaşma veya bu paylaşım için teknik araçlar oluşturma zorunluluğu getirmediğini belirtmek isteriz.)
    • E-pazaryerleri, güvenlik ve hizmet kalitesine ilişkin gerekli güncel teknik yeterliliği karşılamalıdır.

BSH Taahhüt Kararı uyarınca tedarikçilerin, doğrudan veya yetkili satıcıları aracılığıyla, e-pazaryerlerinin yetkili satıcılar için uygun ortamlar olmasını sağlamak amacıyla yukarıda belirtilen kara listeye alınmış kriterlerden herhangi birisini uygulamaktan Kurul’dan bir bireysel muafiyet almadılarsa ya da kendileri detaylı bir bireysel muafiyet analizi yapmadılarsa kaçınmalarının faydalı olacağını söylemeliyiz.

Arçelik Kararı’nda ise ikili fiyatlandırma konusunun ilk taahhüt paketinde reddedilmesi dikkat çekiyor. Hatırlarsınız ki, sağlayıcıların, yeniden satıcıların fiziksel satışları ve pazaryeri satışları için farklı iki fiyat mekanizması belirliyor olması AB’de yeni dikey kılavuz ile serbest bırakılmıştı. İkili fiyatlamadaki hedefler, fiziksel satışları daha çok olan bayilerin maliyetlerine destek olunması ve pazaryeri satışlarının fiziki noktalar üzerinde yarattığı free-riding sorununu gidermek olarak özetlenebilir. Arçelik de ilk taahhüt paketinde ikili fiyatlama gerçekleştirmek istediğini belirtmiş. Bununla birlikte Kurul, AB dikey kılavuzun Avrupa’daki bazı yerel rekabet otoritelerinden aldığı eleştirileri de vurgulayarak ikili fiyatlamaya olumsuz yaklaşmış ve ikili fiyatlamanın pazaryeri satışları üzerinde caydırıcı etki doğurabileceğini ifade etmiş.

Sonuç

BSH Taahhüt Kararı, hem seçici dağıtım sistemi uygulayan sağlayıcılar hem de yetkili satıcıların satışlarına aracılık eden e-pazaryerleri için önemli bir örnek teşkil ediyor. Karar’ın e-pazaryeri satışları için niteliksel kriterler getirilmesi konusunda rehberlik sağlaması nedeniyle Türkiye’de e-ticaretin geleceğini şekillendirmesi muhtemel. Bu bakımdan, şirketlerin çevrimiçi satış stratejilerini yakın zamanda gözden geçirmeleri söz konusu olabilecektir.


[1] BSH Ev Aletleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.

[2] Rekabet Kurulu’nun 08.09.2022 tarih and 22-41/579-239 sayılı kararı.

[3] Arçelik Pazarlama A.Ş.

[4] Rekabet Kurulu’nun 08.09.2022 tarih and 22-41/580-240 sayılı kararı.

[5] Kurul’un 16.12.2021 tarih ve 21-61/859-423 sayılı kararı.

[6] Rekabet Kurumu (“Kurul”) Dikey Kılavuz’un 29.maddesinde “eşdeğerlik prensibi” şu şekilde tanımlamaktadır: “Fiziki satış ile internet üzerinden satış koşulları arasındaki farklılıklar sebebiyle bu iki dağıtım kanalı için getirilen kriterlerin tamamen aynı olması gerekmemekle birlikte, bu kriterlerin aynı amaca hizmet etmesi, karşılaştırılabilir sonuçları sağlaması ve bu iki dağıtım kanalının doğasından kaynaklanan farklıkları doğrulayacak niteliğe sahip olması gerekmektedir (“eşdeğerlik prensibi”). Başka bir deyişle, öngörülecek koşullar, doğrudan veya dolaylı olarak internet satışlarının engellenmesine neden olmamalıdır. Buna göre, sağlayıcı tarafından öngörülen şartların eşdeğerlik prensibine aykırı ve alıcıların dağıtım kanalı olarak interneti kullanmasını caydırıcı nitelikte olmaları halinde söz konusu şartlar ağır sınırlama olarak değerlendirilebilecektir.”

[7] BSH Taahhüt Kararı, kara listedeki kriterlerin karine olarak (per se) hukuka aykırı olduğu anlamına gelmese de, ilgili olayın özellikleri BSH Taahhüt Kararı’nda belirtilenlerden önemli ölçüde farklı olmadığı sürece Kurul’un bireysel muafiyet verme konusunda isteksiz olacağını göstermektedir.

Share on Facebook Share on Twitter Share via email Share on LinkedIn
Şimdi kayıt olun
Son blog yazılarımızı e-posta ile alın.
Gönder
bayi, Bosch, BSH, çevrim içi, çevrimiçi satış, e-pazaryeri, kısıtlama, marka, marka imajı, niteliksel kriter, online, Online Satış, pazaryeri, platform, Rekabet Kurumu, satış yasağı, seçici dağıtım sistemi, Siemens, taahhüt, yasak, yetkili satıcı
Şahin Ardıyok

Şahin Ardıyok

Şahin Ardıyok büromuzda Regülasyon ve Rekabet Hukuku Grubu liderliğini yürütmektedir. Rekabet hukuku, regülasyonlar (ekonomik kamu hukuku), enerji hukuku, telekomünikasyon hukuku, kişisel verilerin korunması, kamu özel işbirliği (PPP) projeleri ve ithalatta haksız rekabet konuları ile ilgili büyük bilgi birikimi ve uygulama tecrübesi bulunmaktadır. Şahin Ardıyok büyük ulusal firmaları ve çokuluslu şirketleri, kamu kurumlarını ve sivil toplum örgütlerini pek çok Rekabet Kurulu soruşturması, birleşme/devralma bildirimleri, regülasyon projeleri, iptal davaları, anti-damping soruşturmaları ve PPP projelerinde temsil etmiş ve danışmanlık sunmuştur. 20 seneyi aşkın tecrübeye sahip olan Şahin Ardıyok, rekabet ve düzenlemeye tabi endüstrilere yönelik konferanslara ve sempozyumlara konuşmacı olarak katılmakta; rekabet hukuku ve regülasyonun yanı sıra hukuk ve ekonomi hakkında akademik çalışma yürütmektedir. Bu alanlara yönelik yayınlaşmış birçok kitabı ve makalesi bulunan Ardıyok, Bilkent Üniversitesinde “Ekonomik Regülasyon ve Hukuk” ile “Enerji Hukuku ve Politikası” derslerini vermektedir.

Bütün makaleler Tam biyografi

Ramiz Arslan

Ramiz Arslan

Ramiz Arslan otomotiv, bankacılık ve finans, perakendecilik ve teknoloji alanlarında faaliyet gösteren yerli ve yabancı şirketlere rekabet hukuku alanında danışmanlık vermektedir. Ramiz birleşme ve devralmalar ve ortak girişim izin başvuruları, nihai incelemeleri, rekabet kurumu soruşturmaları, menfi tespit/bireysel muafiyet başvuruları da dâhil olmak üzere rekabet hukuku konularının tüm yönlerinde hukuki danışmanlık sağlamakta ve Türk ve çokuluslu firmaları Rekabet Kurumu ve düzenleyici kurumlar nezdinde temsil etmektedir. Ayrıca, veri koruma kanunu ve gizliliğine uygun iş modelleri oluşturma ve riskleri en aza indirecek çözümler geliştirme de dahil olmak üzere veri korumaya uyum işlemlerinde ve gizlilik konularında şirketlere yardımcı olmaktadır. Müvekkilleri enerji ve üretimden bankacılık ve finans ve gayrimenkul sektörüne kadar çeşitli alanlarda faaliyet göstermektedir. Türk ve uluslararası firmalara yasal stratejilerin uygulanmasında, uygun stratejilerin geliştirilmesinde veya şirketlerin ihtiyaçlarını iyileştirmek için gereken ticari yaklaşımların saptanması konusunda da danışmanlık yapmaktadır.

Bütün makaleler Tam biyografi

Aysu Tanoğlu

Aysu Tanoğlu

Aysu Tanoğlu is an associate at the Competition and Antitrust department of BASEAK. She graduated from Yeditepe University Faculty of Law and completed her Minor Degree in Information Technologies Law in 2020 (both with full scholarship). She participated in the Summer School on Competition Law and Policy at the London School of Economics in 2018. Prior to joining BASEAK, she worked as a trainee lawyer in a reputable law firm in Istanbul. She is particularly specialized in competition law matters.

Bütün makaleler Tam biyografi

İLGILI MAKALELER

  • Elektrikli Araçlar
  • Regülasyonlar
  • Rekabet Hukuku

“Elektrikli Araçlar Şarj Altyapısı ve Rekabet Sorunları” – Şahin Ardıyok ve Ramiz Arslan, Bilgi Üniversitesi Rekabet Hukuku Seminerlerinde Anlatıyor

Yazar Rekabet regulasyon
  • Hakim Durumun Kötüye Kullanılması
  • Rekabet Hukuku
  • Rekabet İktisadı

Kaldıraç (leverage) teorisi dijital pazarlar için yeniden yorumlanıyor

Yazar Emin Köksal and Aysu Tanoğlu
  • Rekabet Hukuku

Karmaşık Pazarların Düğümü Bilişim Teknolojileriyle Çözülüyor

Yazar Burak Aytekin

Balcıoğlu Selçuk Eymirlioğlu Ardıyok Keki

Balcıoğlu Selçuk Eymirlioğlu Ardıyok Keki (“BASEAK”) İstanbul’da kurulmuş, hukukun tüm alanlarında hizmet vermekte olan bir hukuk bürosudur. 2007’den beri müvekkillerimize Türkiye’de yürüttükleri faaliyetlerinde ve büyüme planlarında titiz ve güvenilir hukuki çözümler sunmaktayız.

Özel kişilerden, girişimcilere, kuruluş aşamasındaki küçük şirketlerden, devlet kuruluşlarına, orta ve büyük ölçekli özel ve halka açık şirketlerden uluslararası ve küresel holdinglere varıncaya kadar her ölçekten şirketin hukuki ihtiyaçlarına yönelik hizmet vermekteyiz.

Şimdi kayıt olun

Blog yazılarımızı e-posta ile alın.

Kayıt ol

Kategori̇ler

  • Bankacılık
  • Birleşme ve Devralma ve Ortak Girişim
  • Diğer Endüstriler
  • E-Ticaret
  • Elektrikli Araçlar
  • Enerji
  • Finansal Regülasyon
  • Genel
  • Hakim Durumun Kötüye Kullanılması
  • Hızlı Tüketim Malları
  • Hukuk ve İktisat
  • İdare Hukuku
  • Ilac ve Sağlık
  • İnovasyon
  • Kişisel Verilerin Korunması
  • Maden Hukuku
  • Muafiyet ve Menfi Tespit
  • Otomotiv
  • Pişmanlık Uygulamaları
  • Regülasyonlar
  • Rekabet Hukuku
  • Rekabet İktisadı
  • Rekabet Uyum Programı
  • Rekabete Aykırı Anlaşmalar
  • Suç Gelirlerinin Aklanması ve Terörizmin Finansmanı
  • Telekomünikasyon, Teknoloji ve Medya
  • Uluslararası Ticaret
  • Usul Kuralları ve Cezalar
  • Uyum
  • Yapay Zeka
  • Yerinde İncelemeler
  • Yolsuzluk

© 2025 Dentons

  • © BASEAK 2024
  • Gizlilik Politikası
  • Kullanım Kuralları