İçeriğe geç

Tarafından getirildi

logo

Rekabet ve Regülasyon

En yeni haberler, değişiklikler, kararlar, değerlendirmeler…

open menu close menu

Rekabet ve Regülasyon

  • Anasayfa
  • Hakkımızda

Avrupa cezalandırırken artık Amerika da boş durmuyor!

Yazar Şahin Ardıyok and Emin Köksal
22 Ekim 2020
  • Hakim Durumun Kötüye Kullanılması
  • Rekabet Hukuku
Share on Facebook Share on Twitter Share via email Share on LinkedIn

Bu yılın başındaki yazılarımızın birinde “Avrupa cezalandırırken Amerika ne yapıyor?” diye sormuştuk. Nihayet Amerikalı teknoloji devlerine yönelik Avrupa’daki rekabet soruşturmalarının rüzgârı kendi topraklarına da ulaştı. 20 Ekim günü Amerikan Adalet Bakanlığı (Department of Justice – DoJ) ve çoğu Cumhuriyetçi 11 eyalet Google hakkında kapsamlı bir şikâyette bulundu. Başkanlık seçimlerine iki hafta kala bu hareketin politik bir yanı olup olmadığı tartışmasını bir kenara bırakırsak, sunulan şikâyette ciddi ve kapsamlı iddiaların yer aldığı görüyoruz. Her ne kadar Avrupa’daki soruşturmaları yakından izleyenler için iddialara kulak aşinalığı olsa da Google’ın Amerika’da ilk defa bu kapsamda bir dava girişimi ile karşı karşıya olduğu unutulmamalı.

Şikâyette ne deniyor?

64 sayfalık şikâyette  DoJ ve 11 eyaletin, Google’ın arama ve reklam pazarlarındaki rekabet karşıtı eylemlerinin sonlandırılmasını amaçladığını görüyoruz. Şikâyetin dayanağı olarak ise Google’ın söz konusu pazarlarda rekabeti engellemesi, tüketici seçeneklerini sınırlaması ve daha da önemlisi yenlikleri kısıtlaması gösteriliyor. Mahkemeden Amerikan tüketicileri, reklamcıları ve internet ekonomisindeki diğer şirketlerin iyiliği için önlemler alması isteniyor.

Şikâyette, internet arama ve buna dayalı reklamcılık endüstrisinin nasıl işlediğine dair temel bilgelerin de yer aldığını görüyoruz. Hemen ardından, böyle bir endüstride gerek kullanıcı sayısı gerekse reklam verenler açısından ölçeğin ne denli önemli olduğuna dair tespitler yer alıyor. Yüksek ölçeğin arama sonuçlarının kalitesini yükselttiği ve algoritmalar kullanılarak reklam gelirlerini arttırıp nasıl daha fazla karlılık sağlandığı anlatılıyor. Bu kısımda Google’ın ismi hiç geçmese de okuduğunuz her cümle sizi Google hakkında bir şeyler düşünmeye itiyor.

Google arama hizmetini tüketicilere hangi kanallar ile ulaştırıyor?

Şikâyetin en önemli ve belki de bu davanın ana temasını oluşturacak kısım ise arama hizmetlerinin dağıtımına ilişkin. Google gibi firmaların arama yapan tüketicilere öncelikle bu hizmetlerini ulaştırmaları gerekiyor.  Bu da günümüzde  o tüketicilerin mobil cihazlarındaki uygulamalara, bilgisayarlarında yer alan internet tarayıcılarına girmekle mümkün olabiliyor. Buna bir de son dönemde internete bağlı cihazların (internet of things – IoT) eklendiğini görüyoruz.

Amerikan tüketicilerinin mobil cihazların yüzde 60’ında Apple iOS, geri kalan yüzde 40’ında ise Android işletim sistemi bulunuyor. Google arama hizmetlerini tüketicilere bu mobil işletim sistemleri üzerinden çeşitli uygulamalar aracılığı ile sunuyor. Ancak sorun şu ki Google’ın Apple ile yılardır süre gelen ve Apple cihazlarda Google’ın varsayılan arama motoru olmasına yönelik bir sözleşmesi var. Cihazlarında Android işletim sistemini kullanan üreticilerle ise Google arama araçlarını yüklemelerini özendiren bir dizi uygulaması var. Şikâyette bu kısım oldukça geniş bir yer kaplıyor.

Ayrıca, bilgisayarlarda kullanılan internet tarayıcıları açısından da Google’ın sahip olduğu Chrome’un pazardaki yüksek payının (yüzde 60) yanı sıra diğer tarayıcılarda da varsayılan olma konusunda sözleşmemelerinin olduğu biliniyor. Tüketicilerin varsayılan tarayıcılarını kolay kolay değiştirme zahmetine girmediği düşünüldüğünde, Google’ın bu eylemleri rakiplerinin etkin ölçeğe erişmelerini engelleyen bir davranış olarak değerlendiriliyor.

Pazar tanımları ve Google’ın bu pazarlardaki konumu nasıl değerlendiriliyor?

DoJ Google’ın pozisyonunu ortaya koyabilmek adına üç farklı ilgili ürün pazar tanımı ile karşımıza çıkıyor. Coğrafi pazar olarak ise sadece Amerika Birleşik Devletleri topraklarını dikkate alıyor.

İlk ilgili ürün pazarı olarak “genel arama hizmetleri pazarı” belirleniyor ve Google’ın rakipleri olarak Bing, Yahoo ve DuckDuckGo gibi arama motorlarından bahsediliyor. Bu pazarın en önemli özelliği olarak, tüketicilerin genel arama hizmetleri sayesinde internetteki geniş bilgi yığınına  giriş yapabildiklerine vurgu yapılıyor. Bu pazarda Google’ın yıllar itibariyle istikrarlı bir pazar payı artışı sağladığı değerlendirilerek, 2019 yılında yüzde 88’lik bir paya sahip olduğu belirtiliyor. DoJ, en başta bu istikrarlı pazar payı kazanımına ve daha sonra ölçeğin önemine dikkat çekerek Google’ın bu pazarda tekel gücüne sahip olduğunu iddia ediyor.

Tanımlanan diğer iki ilgili ürün pazarı ise “arama reklamcılığı pazarı” ve “arama metin reklamcılığı pazarı” olarak karşımıza çıkıyor. Bunlardan ilki özel arama reklamlarını da (Google Shopping vb.) kapsayan genel bir kategoriyi içerirken, ikincisinin Google aramalarında organik arama sonuçlarının üzerinde çıkan sponsorlu metin içeriklerini kapsadığı anlaşılıyor. DoJ, yine Google’ın bu pazarlardaki istikrarlı payını ve giriş engellerinin varlığını gerekçe göstererek Google’ın her iki pazar da tekel olduğunu iddia ediyor.

Gelelim Google’a ilişkin rekabet karşıtı davranışlara

DoJ temel olarak, Google’ın söz konusu pazarlardaki tekel konumunu ve bu pazarlardan elde ettiği geliri agresif bir şekilde kullanarak rakiplerine bu pazarları kapadığını ve tekel gücünü koruduğunu iddia ediyor. Bu yolla da Google’ın, tüketicilere ve reklam verenlere zarar verdiğini dile getiriyor.

DoJ, iddialarını iki temel başlık altında sıralamış durumda. Bunlardan ilki Google’ın yaptığı sözleşmeler ile mobil arama hizmetlerini kontrol altında tuttuğuna dair iddia. DoJ, gerek Apple ile yapılan varsayılan arama motoru olmaya ilişkin sözleşmenin, gerekse  Android’i cihaz üreticilerine “bedava” olarak sunup onlarla Android ekosisteminde Google arama ürünlerinin hakimiyetini sürdürecek sözleşmeler yapmasının rekabeti kısıtladığını iddia ediyor.

Mobildeki bu davranışların yanı sıra DoJ, Google’ın diğer internet tarayıcılarında varsayılan arama motoru olma yönündeki eylemlerinin de rekabeti kısıtladığını iddia ediyor. DoJ, Google’ın  kendi tarayıcısı olan Chrome’ın rakipleri olan Safari ve Mozilla gibi (Microsoft Edge hariç) tarayıcılar ile gelir paylaşım modeline girişmiş olmasını da oldukça sakıncalı buluyor. Bu yolla Google’ın kendisine rakip olabilecek arma motorlarına başarı yolunu baştan tıkandığını iddia ediyor.

Google’ın ayrıca geleceğin arama ortamlarını da domine etmesinden endişe ettiğini belirten DoJ; akıllı saat, akıllı hoparlör, akıllı TV ve internete bağlı otomobiller üzerinden gelecekte daha çok arama yapılabileceğine dikkat çekiyor. Google’ın mevcut veya potansiyel rakipleri benzer yönetimlerle bu pazarlardan dışlayarak kontrol edebileceğine vurgu yapıyor.

DoJ mahkemeden ne bekliyor?

DoJ öncelikle mahkemeden, Google’un söz konusu eylemlerinin temel rekabet yasası olan Sherman Yasası’nın 2. Bölümüne aykırı olduğunun tespitini bekliyor. Sonrasında ise etkili bir şekilde, Google’ın bu eylemlerinin sonlandırmasını istiyor. Bunlardan daha dikkat çekici bir beklenti ise yapısal tedbirler de dahil olmak üzere rekabet karşıtı zararları önleyecek tedbirlerin alınması konusunda. DoJ’in bu beklentisinin Android ve/veya Chrome’un Google’ın da içinde bulunduğu ekonomik bütünlükten ayrılmasını gündeme getirip getirmeyeceğini önümüzdeki günlerde göreceğiz.

Share on Facebook Share on Twitter Share via email Share on LinkedIn
Şimdi kayıt olun
Son blog yazılarımızı e-posta ile alın.
Gönder
department of justice, DoJ, Genel arama hizmetleri, Google, google shopping, hakim durum, hakim durumun kötüye kullanılması, şikayet
Şahin Ardıyok

Şahin Ardıyok

Şahin Ardıyok büromuzda Regülasyon ve Rekabet Hukuku Grubu liderliğini yürütmektedir. Rekabet hukuku, regülasyonlar (ekonomik kamu hukuku), enerji hukuku, telekomünikasyon hukuku, kişisel verilerin korunması, kamu özel işbirliği (PPP) projeleri ve ithalatta haksız rekabet konuları ile ilgili büyük bilgi birikimi ve uygulama tecrübesi bulunmaktadır. Şahin Ardıyok büyük ulusal firmaları ve çokuluslu şirketleri, kamu kurumlarını ve sivil toplum örgütlerini pek çok Rekabet Kurulu soruşturması, birleşme/devralma bildirimleri, regülasyon projeleri, iptal davaları, anti-damping soruşturmaları ve PPP projelerinde temsil etmiş ve danışmanlık sunmuştur. 20 seneyi aşkın tecrübeye sahip olan Şahin Ardıyok, rekabet ve düzenlemeye tabi endüstrilere yönelik konferanslara ve sempozyumlara konuşmacı olarak katılmakta; rekabet hukuku ve regülasyonun yanı sıra hukuk ve ekonomi hakkında akademik çalışma yürütmektedir. Bu alanlara yönelik yayınlaşmış birçok kitabı ve makalesi bulunan Ardıyok, Bilkent Üniversitesinde “Ekonomik Regülasyon ve Hukuk” ile “Enerji Hukuku ve Politikası” derslerini vermektedir.

Bütün makaleler Tam biyografi

Emin Köksal

Emin Köksal

Bütün makaleler

İLGILI MAKALELER

  • Bankacılık
  • Rekabet Hukuku

Anlık Ödemeler: Bu Dönüşüme Hazır Mısınız?

Yazar Ramiz Arslan
  • Rekabet Hukuku

Seçici Dağıtım Sisteminin İlaç Sektörüne Geri Dönüş Sinyali: J&J’in Bireysel Muafiyet Başvurusunu Reddeden Rekabet Kurulu Kararı İptal Edildi!

Yazar Şahin Ardıyok, Reşit Gürpınar, and Hazar Başar
  • Rekabet Hukuku

Karışık var mı? Yükle: Avrupa Birliği dikey muafiyet kurallarını gözden geçiriyor

Yazar Selçukhan Ünekbaş

Balcıoğlu Selçuk Eymirlioğlu Ardıyok Keki

Balcıoğlu Selçuk Eymirlioğlu Ardıyok Keki (“BASEAK”) İstanbul’da kurulmuş, hukukun tüm alanlarında hizmet vermekte olan bir hukuk bürosudur. 2007’den beri müvekkillerimize Türkiye’de yürüttükleri faaliyetlerinde ve büyüme planlarında titiz ve güvenilir hukuki çözümler sunmaktayız.

Özel kişilerden, girişimcilere, kuruluş aşamasındaki küçük şirketlerden, devlet kuruluşlarına, orta ve büyük ölçekli özel ve halka açık şirketlerden uluslararası ve küresel holdinglere varıncaya kadar her ölçekten şirketin hukuki ihtiyaçlarına yönelik hizmet vermekteyiz.

Şimdi kayıt olun

Blog yazılarımızı e-posta ile alın.

Kayıt ol

Kategori̇ler

  • Bankacılık
  • Birleşme ve Devralma ve Ortak Girişim
  • Diğer Endüstriler
  • E-Ticaret
  • Elektrikli Araçlar
  • Enerji
  • Finansal Regülasyon
  • Genel
  • Hakim Durumun Kötüye Kullanılması
  • Hızlı Tüketim Malları
  • Hukuk ve İktisat
  • İdare Hukuku
  • Ilac ve Sağlık
  • İnovasyon
  • Kişisel Verilerin Korunması
  • Maden Hukuku
  • Muafiyet ve Menfi Tespit
  • Otomotiv
  • Pişmanlık Uygulamaları
  • Regülasyonlar
  • Rekabet Hukuku
  • Rekabet İktisadı
  • Rekabet Uyum Programı
  • Rekabete Aykırı Anlaşmalar
  • Suç Gelirlerinin Aklanması ve Terörizmin Finansmanı
  • Telekomünikasyon, Teknoloji ve Medya
  • Uluslararası Ticaret
  • Usul Kuralları ve Cezalar
  • Uyum
  • Yapay Zeka
  • Yerinde İncelemeler
  • Yolsuzluk

© 2025 Dentons

  • © BASEAK 2024
  • Gizlilik Politikası
  • Kullanım Kuralları