(Dilerseniz bu yazıyı aşağıda podcast formatında dinleyebilirsiniz.)
Birleşik Krallık Rekabet Otoritesi (“CMA”) geçtiğimiz ay “Nitelikli Adaylar İçin Rekabet (Competing for Talent)” kılavuzunu yayımladı. İşgücü piyasalarındaki rekabet uygulamalarına ışık tutan bu yeni kılavuzun tam metnine bu bağlantı vasıtasıyla ulaşabilirsiniz. Bizler de yazımızda bahsi geçen kılavuzu irdeleyecek ve çıkarımlarımızı sizlerle paylaşacağız.
Rekabet hukuku denince akla genellikle ürün fiyatları, pazar payları ve ticari anlaşmalar gelir. Buna karşın son yıllarda, rekabetin yalnızca ürün ve hizmetlerle sınırlı olmadığını, çalışanlar üzerinde de yaşandığını fark etmeye başladık.
Amerika’nın ardından Türkiye ve Avrupa’da da ücret tespiti (wage fixing) ve çalışan ayartmama (no-poach) anlaşmaları otoritelerin radarına girdi. Bu kapsamda yürütülen soruşturmalar hem yaptırım kararlarına hem de yeni kuralların şekillenmesine zemin hazırladı.
CMA’in Uzun Soluklu Yolculuğu
CMA bu alandaki öncü otoritelerden biri. 2016’da model ajansları[1] arasında ücret sabitleme anlaşmalarına karşı verdiği ceza[2] ile ilk güçlü adımını atan kurum, sonraki yıllarda da önleyici rehberler ve araştırma raporları yayımlayarak bu alanda dikkat çekici bir çizgi izledi.
2022’de teknik personel ücretlerinin sabitlenmesi iddiasıyla medya sektörüne yönelik kartel soruşturması başlatıldı[3]. 2023’te yayımlanan rehberlerle birlikte şirketlerin çalışan ücretleri ve işe alım politikalarındaki anlaşmalardan kaçınma yükümlülükleri daha da netleşti[4]. Aynı dönemde, Birleşik Krallık Hükümeti’nin rekabet etmeme yükümlülüklerinin süresini üç aya indirme planı da bu eğilimin politika düzeyinde karşılık buldu.

2024’te CMA, işveren pazar gücü ve rekabeti sınırlayıcı sözleşmeler üzerine kapsamlı bir araştırma raporu yayımlayarak geleceğe dönük stratejisini çizdi[5]. Ardından 2025 Mart’ında, spor yayıncılığı sektöründe serbest çalışanların ücret oranlarına ilişkin hassas bilgi paylaşımı nedeniyle BBC, ITV, IMG Media ve BT’ye toplamda 4,2 milyon sterlinin üzerinde ceza verdi. Bu karar, işgücü piyasalarındaki rekabet gündemini yeniden şekillendiren bir dönüm noktası oldu[6].
Şimdi ise, CMA’in bu uzun yolculuğundaki bir sonraki durak: “Nitelikli Adaylar İçin Rekabet” kılavuzu.
Kılavuz, işe oldukça net bir mesajla başlıyor: İşgücü piyasaları da mal ve hizmet piyasaları kadar rekabet hukukunun konusudur. Yıllardır birçok şirket, “ücret tespiti ya da çalışan geçişi gibi konular rekabet hukukuna alanına girmez” diye düşünüyordu. CMA ise bu yanılgıyı açıkça “bir mit” olarak tanımlıyor ve şu cümleyle noktayı koyuyor: “Aynı ürünleri satmıyor olabilirsiniz, ancak aynı yetenekleri kadronuza katmaya çalışıyorsanız, işgücü piyasasında rakipsiniz.”. Böylece CMA, işverenlerin yetenek rekabetini yalnızca içsel bir İK meselesi değil, rekabet hukukunun kalbinde yer alan bir dinamik olarak konumlandırıyor.
Özetle, kılavuzun açılışında CMA, teşebbüslere güçlü bir mesaj veriyor:
İşgücü piyasasında da rekabet kuralları geçerlidir.
İşgücü Piyasalarında Rekabeti Kısıtlayan Davranışlar: CMA’in Mercek Altına Aldığı Üç Alan
Kılavuza göre işgücü piyasalarında rekabeti kısıtlayıcı üç ana davranış türü bulunuyor. Bunlar, (i) çalışan ayartmama anlaşmaları, (ii) ücret tespiti anlaşmaları ve (iii) rekabete duyarlı bilgi değişimi.
i. Çalışan ayartmama anlaşmaları
CMA kılavuzuna göre, çalışan ayartmama anlaşmaları, bir teşebbüsün rakibinin çalışanlarını işe almamayı ya da onlara teklif götürmemeyi kabul etmesi anlamına geliyor. Hatta kimi durumlarda bu anlaşmalar, rakibin onayı olmadan çalışan transferini bile yasaklayabiliyor.
Kılavuzda, iki şirketin karşılıklı olarak birbirlerinin çalışanlarını işe almama konusunda uzlaştıkları örnekler veriliyor. Ancak önemli bir ayrım da yapılıyor: Eğer bu tür hükümler, esas ticari sözleşmenin yürütülmesi için zorunlu ve orantılıysa, bu durumda genellikle rekabet ihlali olarak değerlendirilmiyor.
Bu noktada CMA’in yaklaşımı ile Türkiye Rekabet Kurumu’nun İş Gücü Piyasalarındaki Rekabet İhlallerine Yönelik Kılavuz’u (“İş Gücü Kılavuzu”) büyük ölçüde örtüşüyor. Ancak Türkiye’deki düzenlemelerin, özellikle dikey ilişkilerde (örneğin tedarikçi-distribütör ilişkisi) çalışan ayartmama hükümlerine daha temkinli, hatta daha “sert” yaklaştığını söylemek mümkün.
ii. Ücret tespiti anlaşmaları
Kılavuzda ücret tespiti anlaşmaları aynı işgücü havuzu için rekabet eden şirketlerin, maaş, yan haklar veya diğer çalışma koşullarını ortaklaşa belirlemesi ya da sabitlemesi anlamına geliyor. Kılavuzda çarpıcı bir örnek veriliyor: Altı rakip şirket, bir forumda maaş artış baskılarını tartıştıktan sonra, belirli pozisyonlarda yıllık artışları %2 ile sınırlandırmak konusunda uzlaşıyor. CMA bu anlaşmayı, rekabet kurallarına aykırı bir ücret sabitleme anlaşması olarak değerlendiriyor.
Benzer şekilde, bir teşebbüs birliğinin, sektördeki çeşitli roller için tavsiye edilen ücret oranlarını içeren bir liste yayımlamasının hem teşebbüs birliğini hem de üyelerini kapsayan rekabet hukukuna aykırı bir davranış olarak değerlendirilebileceğini belirtiyor.
Ücret tespiti anlaşmaları bakımından da CMA’in kılavuzu ile İş Gücü Kılavuzu benzer yaklaşımlar sergiliyor. Bununla birlikte, CMA’in kılavuzundaki örneklere karşın İş Gücü Kılavuzu’nda CMA benzeri örnekler bulunmuyor.
iii. Rekabete duyarlı bilgi değişimi
Kılavuza göre, rekabete duyarlı hassas bilgi değişimi, işgücü için rekabet eden teşebbüslerin, ücretler, yan haklar veya işe alım kararları gibi, pazardaki belirsizliği azaltan veya rakiplerin stratejilerini etkileyebilecek bilgileri paylaşmasını ifade ediyor. Kılavuz, bir bilginin hassasiyetinin; kamuya açık olup olmamasına, bireysel bir firmaya özgü olup olmamasına ve özellikle geleceğe yönelik niyetleri (örneğin planlanan zam oranları) içerip içermemesine bağlı olduğunu söylüyor.
Kılavuza göre, tek bir rakibe gizli maaş bilgilerini tek taraflı olarak açıklamak ya da az sayıda firmanın bir danışmanlık firması aracılığıyla bile olsa birbirlerinin maaş vb. tekliflerini anlayabileceği detayda veri paylaşmak, rekabet hukuku açısından yüksek risk taşıyor. Buna karşılık, birçok şirketten alınan anonimleştirilmiş ve toplanmış verilerle hazırlanan genel sektör raporlarının (güvenli benchmarking) genellikle sorun teşkil etmeyeceğini not ediyor.
İş Gücü Kılavuzu’nda rekabete duyarlı bilgi değişimlerinin belirli koşullarda rekabeti sınırlayıcı etki doğurmayacağı kabul ediliyor. CMA’in ise benchmark raporları konusunda daha sessiz kaldığını söyleyebiliriz. Bu noktada CMA daha genel bir tutum izleyerek anonimleştirilmiş, geçmişe dönük ve toplulaştırılmış verilerin paylaşımını güvenli kabul ediyor.
Toplu pazarlık kapsam dışı mı?
Bildiğiniz üzere, toplu pazarlık, işverenler (veya işveren örgütleri) ile işçi örgütleri (sendikalar) arasında, çalışma koşullarını, asgari ücretleri ve diğer çalışma şartlarını belirlemek amacıyla yapılan bir müzakere süreci. Kılavuza göre, toplu pazarlık süreçleri, günümüzde popülaritesi artan serbest çalışanları ve gig ekonomisi çalışanlarını da kapsıyor. CMA ister bordrolu ister serbest çalışan olsun, gerçek bir toplu pazarlık anlaşmasına ulaşmak için işçi ve işverenlerin bir araya gelmesini rekabet hukuku açısından sorunlu görmüyor.
Bununla birlikte, CMA net bir sınır çiziyor: Bu süreç, “minimum ücret” belirleme gibi makul amaçların ötesine geçip, ücret rekabetini ortadan kaldırmak amacı taşırsa, artık meşru bir toplu pazarlık değil, rekabet ihlali sayılıyor.
Aşağıda detaylarını paylaşacağımız üzere, CMA kılavuzunda toplu pazarlık usulü detaylı bir şekilde düzenlenmiş. İş Gücü Kılavuzu ise toplu pazarlık konusunda sessiz kalıyor. Bununla birlikte, bu durumun sebebinin, 4054 sayılı Kanun’un 3. maddesine ilişkin gerekçesinde geçen “Kuşkusuz, toplu pazarlık esasının kabul edildiği emek piyasası bu tanımın dışındadır.” ifadesi olabileceği kanaatindeyiz.
Çıkarımlarımız neler?
CMA’in yeni işgücü kılavuzu, rekabet hukukunun odağının bütün dünyada işgücü piyasalarına kaydığının net bir göstergesi. Kılavuz, aynı ürünleri satmasalar bile, aynı işgücü ve yetenek sahipleri için yarışan tüm işverenlerin rekabet kurallarına tabi olduğunu belirterek, “aynı sektörde/pazarda değiliz” mazeretini ortadan kaldırıyor. Kılavuz, ücret tespiti ve çalışan ayartmama anlaşmaları gibi davranışları kartel olarak değerlendirirken ücretler, yan haklar veya gelecekteki zam planları gibi hassas bilgilerin rakiplerle paylaşılmasının pazardaki belirsizliği azaltarak rekabet ihlali yaratabileceğini söylüyor.
CMA’in 2016’dan bu yana yürüttüğü soruşturmalar, verdiği cezalar ve artan farkındalık çalışmaları, bu konudaki kararlılığını ortaya koyuyor. Türkiye de benzer bir yolda ilerliyor.
İş Gücü Kılavuzu ile CMA’in kılavuzu arasında içerik ve şekli açıdan bir değerlendirme yapacak olursak, CMA’in kılavuzunun örneklerle bezeli bir kılavuz olduğunu, Türkiye kılavuzunun ise bu konuda daha temkinli yaklaştığı belirtilebilir. Türkiye’deki kılavuz ile CMA’in kılavuzu arasındaki bir diğer farklılık ise, CMA’in kılavuzunda toplu pazarlık hususuna dair açıklamalar bulunmakla birlikte, Türkiye’deki kılavuz bu konuda sessiz kalmaktadır.
Tüm bu gelişmeler ışığında, hem CMA’in hem de Türkiye’deki rekabet politikasının odağının giderek işgücü piyasalarına kaydığı görülüyor. Bu durum, insan kaynakları ekiplerinin de rekabet hukuku farkındalığına sahip olmasını zorunlu kılıyor. Dolayısıyla, İK profesyonellerini uyum programlarına ve eğitimlere dahil etmek artık yalnızca iyi bir uygulama değil; hem risk yönetimi hem de kurumsal sorumluluk açısından bir gereklilik haline gelmiş durumda.
[1] Nitekim Türkiye’de de yakın zamanda Rekabet Kurumu tarafından Kast Ajansları Derneği ile kast ajansları ve menajerler tarafından 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un ihlal edildiği iddiasına yönelik olarak bir soruşturma açılmış olup, söz konusu soruşturma devam etmektedir. Bknz. https://www.rekabet.gov.tr/tr/Guncel/kast-ajanslari-dernegi-ile-kast-ajanslar-3cf1ecefafcdef1193df0050568585c9
[2] Bknz. https://www.gov.uk/government/news/model-agencies-fined-15-million-for-price-collusion
[3] Bknz. https://www.gov.uk/cma-cases/suspected-anti-competitive-behaviour-relating-to-the-purchase-of-freelance-services-in-the-production-and-broadcasting-of-sports-content
[4] Bknz. https://www.gov.uk/government/publications/smarter-regulation-to-grow-the-economy/smarter-regulation-to-grow-the-economy
[5] Bknz. https://www.gov.uk/cma-cases/suspected-anti-competitive-conduct-in-relation-to-fragrances-and-fragrance-ingredients-51257
[6] Bknz. https://www.gov.uk/cma-cases/suspected-anti-competitive-behaviour-relating-to-the-purchase-of-freelance-services-in-the-production-and-broadcasting-of-sports-content?utm_medium=email&utm_c