(Dilerseniz bu yazıyı aşağıda podcast formatında dinleyebilirsiniz.)
Avrupa Birliği (“AB”), 2050 yılında tamamen karbonsuz hale gelmeyi hedefleyen Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında otomotiv sektörünü dönüştürmeye yönelik kapsamlı düzenlemeler yapıyor[1]. Zira, yol taşıtlarından kaynaklanan CO₂ emisyonları 2023’te AB’nin toplam net emisyonlarının yaklaşık %30’u gibi büyük bir payını oluşturuyordu[2]. Bu bağlamda karayolu trafiğinin karbondan arındırılması, hem iklim hedeflerine ulaşmak hem de Avrupa otomotiv sanayisinin rekabet gücünü koruyarak dönüşümünü sağlamak için oldukça kritik görülüyor.
16 Aralık 2025’te Komisyon tarafından sunulan Otomotiv Paketi[3], otomotiv sektörünün temiz mobiliteye geçişini desteklemek için yeni bir politika çerçevesi öneriyor. Paket; CO₂ standartlarının esnetilmesi, kurumsal filoların yeşillendirilmesi, Avrupa’da batarya üretiminin teşvik edilmesi ve idari yüklerin azaltılması gibi unsurlar içeriyor. Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği (“ACEA”), paketin elektrikli araçlara yönelik güçlü sinyali korurken daha pragmatik ve esnek bir yol haritası sunduğunu belirtmekle birlikte, aşağıda ele alacağımız bazı detayların önemine dikkat çekiyor[4]. Bu yazımızda paketin karbon salınım hedeflerinde getirdiği değişiklikleri, rekabet hukuku ve sürdürülebilirlik ekseninde değerlendiriyor ve Türkiye’deki otomotiv sektörü için olası yansımalarını tartışıyoruz.

CO₂ Emisyon Standartlarına Getirilen Önemli Değişiklikler
Paketin en kritik unsuru olarak, CO₂ emisyon hedeflerine ilişkin geçiş sürecinin yumuşaması dikkat çekiyor. Zira, mevcut düzenleme yeni araçların 2035 itibarıyla %100 emisyonsuz olmasını öngörürken, önerilen revizyon bu hedefi daha esnek hâle getiriyor[5]:
- 2035 hedefi %100 yerine %90: Yeni düzenleme, 2035 yılında filo bazında emisyon azaltım hedefini 2021 seviyesiyle kıyaslandığında %100’ten %90’a düşürüyor. Bu sayede içten yanmalı motorlu araçlar (özellikle plug‑in hibritler ve mild hibritler) 2035 sonrasında da sınırlı ölçüde pazarda kalabilecek. Geriye kalan %10’luk emisyon ise AB’de üretilmiş düşük karbonlu çelik veya sürdürülebilir yenilenebilir yakıtlar (e-yakıt ve biyoyakıtlar) kullanılarak telafi edilecek.
- Hafif ticari araçlar için 2030 hedefi %40: Karavan segmentinde 2030 için geçerli emisyon azaltım hedefi, mevcuttaki %50 oranından %40’a düşürülüyor. Bu esneklik, özellikle elektrikli hafif ticari araçların yaygınlaşmasında gecikme yaşanan segmentte üreticilerin uyum kabiliyetini artırmayı amaçlıyor.
- Banka ve finansman mekanizması: 2030-2032 dönemi için emisyon kredileri banka ve finansman sistemine bağlanarak üreticilerin hedefe uyum süreci esnekleştiriliyor.
- AB’de üretilen küçük elektrikli araçlara “süper” kredi: AB’de üretilen küçük elektrikli otomobiller için “süper” kredi uygulaması öngörülüyor. Böylece üreticilerin giriş seviyesinde elektrikli araçları piyasaya sunması teşvik ediliyor.
- Düşük karbonlu çelik ve sürdürülebilir yakıt kredileri: Düzenlemeye göre üreticiler 2035 sonrası, kalan emisyonlarını düşük karbonlu çelik kullanımı veya sürdürülebilir yenilenebilir yakıt kredileriyle dengeleyebilecek. Ancak bu kredilerin kullanımı, sıfır emisyon değer zincirine yatırımların zarar görmemesi için üst sınırlarda tutuluyor.
Bu revizyonlar, AB’nin 2050 karbon nötrlük hedefine yönelik sert ve uzun vadeli sinyali korurken üreticilere teknolojik çeşitlilik ve uyum için alan tanımayı amaçlıyor. Ayrıca OVC‑HEV (Aşırı Voltajlı Plug‑in Hibrit) ve sürdürülebilir yakıtlar gibi alternatif teknolojilerin rolü kabul edilerek teknoloji konusundaki tarafsızlık arttırılıyor.
Kurumsal Filoların Karbonsuzlaştırılması
Paket kapsamında kurumsal araç filolarının karbonsuz hale getirilmesi için yeni yükümlülükler getiriliyor. Üye devletlerin, 2030’dan itibaren büyük şirketlere ait yeni binek ve hafif ticari araç kayıtlarının belirli bir oranının sıfır veya düşük emisyonlu olması yönünde ulusal hedefler koymaları gerekiyor. Bu hedefler, her ülkenin teknoloji ve pazar gelişmişlik seviyesine göre belirlenecek ve idareler hedefe ulaşmak için hangi politika araçlarını uygulayacaklarına kendileri karar verecek.
Uluslararası Karayolu Taşımacılık Birliği’nin (“IRU”) değerlendirmesine göre ağır vasıtaların bu düzenlemenin dışında tutulmasının sebebi; ağır ticari araç segmentinde zorunlu satın alma yükümlülüklerinden kaçınılması[6]. Buna karşın hafif ticari araçlar için bağlayıcı ulusal hedeflerin yüksek olmasının, bazı ülkelerde fiili satın alma kotaları yaratabileceği ve tek pazar içinde rekabeti bozabileceği konusunda uyarılar var.
Batarya Desteği ve Otomotiv Omnibüsü
Otomotiv Paketi’nin diğer bileşenleri şunlardan oluşuyor:
- Batarya Tedarik Zincirinin Güçlendirilmesi: Avrupa’da kendi batarya değer zincirini güçlendirmeyi hedefleyen 1,8 milyar avroluk bir finansman paketi olarak karşımıza çıkıyor. Bunun 1,5 milyar avroluk kısmı faizsiz krediler yoluyla Avrupalı Batarya hücresi üreticilerine aktarılacak, geri kalan kısım ise tedbirli bir şekilde yatırımların artırılmasını sağlayacak.
- Otomotiv Omnibüsü: Çeşitli mevzuatları değiştirerek idari yükleri azaltmayı amaçlayan düzenleme paketini teşkil ediyor. Bu düzenleme ile üreticilere getirdiği raporlama yüklerinin azaltılması ve araç tip onayı süreçlerinin basitleştirilmesiyle yılda yaklaşık 706 milyon avro tasarruf bekleniyor. Paket ayrıca küçük elektrikli araç kategorisi getiriyor; bu sayede düşük fiyat aralığında uygun maliyetli elektrikli otomobillerin piyasaya girmesi hedefleniyor.
- Araç etiketlemesi: Yeni düzenleme ile tüketicilerin araçların çevresel performansları hakkında daha şeffaf bilgi edinmeleri sağlanıyor; ikinci el araçlar ve hafif ticari araçlar da kapsama alınarak karbon ayak izi konusunda bilgilendirici etiketlemeler getiriliyor.

Piyasa Yapısı ve Teknoloji Yarışına Etkileri
Yeni CO₂ hedefleri, sıfır emisyonlu araçların pazar payını artırmaya devam ederken aynı zamanda plug‑in hibrit ve alternatif yakıtlı içten yanmalı araçlar için sınırlı bir alan açıyor. Bu durum, pazarda teknoloji çeşitliliğini teşvik ederek farklı sistemlere yönelik rekabeti güçlendirebilir gibi gözüküyor. Zira, elektrikli araçların üretiminde ölçek ekonomisi yakalamış büyük üreticiler, rekabet avantajını korurken; hibrit ve e-yakıt teknolojilerine yatırım yapan üreticilerin de yaşam şansı bulması dengeleyici bir unsur olarak değerlendirilebilir.
Ancak bazı paydaşlar, %90 hedefiyle getirilen esnekliğin yetersiz ve gecikmeli olduğunu savunuyor. Örneğin IRU, sürdürülebilir yakıt kredilerinin 2035’e kadar uygulanmamasının teknoloji tarafsızlığını gerçek anlamda sağlayamadığını ve sistemin fazla kısıtlayıcı olduğunu belirtiyor. Aynı şekilde, AECC gibi kurumlar da önerilen değişikliklerin “gerçek anlamda teknoloji tarafsızlığı sunmadığını” savunuyor[7]. Bu eleştiriler, rekabet hukuku bakımından piyasanın sadece belirli teknolojilere yönlendirilmesi ve alternatif çözümlerin dışlanması riskine işaret ediyor.
Türkiye’ye Yansımalar ve Uyum Zorunlulukları
Türkiye’nin AB ile Gümrük Birliği içinde olması ve otomotiv endüstrisinin ihracatının büyük bölümünü AB’ye yapması, AB mevzuatındaki değişikliklerin Türkiye’ye doğrudan yansımasına yol açıyor. Bunun başlıca etkilerine değinmek gerekirse:
- Üreticiler AB pazarına araç satabilmek için yeni CO₂ standartlarına uyumlu modeller geliştirmek zorunda kalabilir. %90 hedefi ve finansman mekanizmaları, hibrit ve e-yakıtlı içten yanmalı motor teknolojilerinin 2035 sonrası da yaşam bulabileceğini gösterse de, uzun vadede elektrikli ve sıfır emisyonlu araç yatırımları kritik önem taşıyor.
- Düşük karbonlu çelik ve akü hücreleri için “AB’de üretilmiş” olma koşulu, Türk tedarikçilerin AB’ye satışını zorlaştırabilir. Buna karşın Türk çelik üreticileri, AB üreticileriyle ortak yatırımlara yönelebilir.
- Türkiye’de faaliyet gösteren çok uluslu şirketlerin filoları için AB kaynaklı yeni hedefler, Türkiye’deki faaliyetlerini de dolaylı olarak etkileyebilir. Örneğin, AB merkezli bir şirketin Türkiye’deki filosunu yenilerken sıfır emisyonlu araç tercih etme baskısı artabilir. Bu durum yerel pazarın elektrikli araç talebini tetikleyebilir ve şarj altyapısına yönelik yatırımları hızlandırabilir.
- AB’deki mevzuat değişikliği genellikle Teknik Mevzuat Uyum Programı üzerinden Türk hukukuna uyarlanmaktadır. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın, bu değişiklikleri dikkate alarak eşdeğer düzenlemeleri yürürlüğe koyması beklenebilecektir.
Özetlemek Gerekirse…
AB’nin 16 Aralık 2025’te sunduğu Otomotiv Paketi, otomotiv sektörüne yönelik karbon salınım hedeflerini yenileyerek teknoloji tarafsızlığını artırmayı ve esnek uyum mekanizmaları oluşturmayı amaçlıyor. Önceki 100% emisyonsuz araç hedefi, %90 azaltım ve kredi sistemleri ile daha gerçekçi bir çerçeveye çekildi. Hafif ticari araçlar için 2030 hedefinin %40’a düşürülmesi ve uzun vadeli uyum mekanizması, sektöre kısa vadeli nefes alanı sağlıyor. Bununla birlikte, sürdürülebilir yakıt kredilerinin sınırlı kapsamı ve esnekliğin 2035’e kadar ertelenmesi, teknoloji tarafsızlığı konusunda bazı aktörlerin beklentilerini karşılamıyor.
Rekabet hukuku açısından paket, daha geniş bir teknoloji yelpazesine izin vererek pazar yapısındaki sert daralmaların önüne geçebilir. Ancak “AB’de üretim” koşulları ve süper krediler, AB üreticilerini avantajlı kılarken üçüncü ülkelerden tedarikçilere karşı önleyici etki yaratabilir. Türkiye bakımından, AB pazarına erişimde yeni koşulların takip edilmesi, ürün portföyünün yeşil dönüşüme uygun hâle getirilmesi ve tedarik zincirinin sürdürülebilirlik kriterleriyle yeniden yapılandırılması gerekecek.
[1] https://ec.europa.eu/commission/presscorner/detail/en/ip_25_3051 (Erişim Tarihi: 23.12.2025)
[2] https://transport.ec.europa.eu/document/download/acc22181-325a-4c7f-9ef9-cad4183bfa8e_en?filename=COM_2025_0995.pdf (Erişim Tarihi: 20.12.2025)
[3] https://ec.europa.eu/commission/presscorner/detail/en/ip_25_3051 (Erişim Tarihi: 23.12.2025)
[4] https://www.acea.auto/press-release/automotive-package-delivers-first-important-step-to-amending-co2-legislation-for-cars-and-vans (Erişim Tarihi: 22.12.2025)
[5] https://climate.ec.europa.eu/eu-action/transport-decarbonisation/road-transport/cars-and-vans_en (Erişim Tarihi: 23.12.2025)
[6] https://www.iru.org/news-resources/newsroom/concerns-remain-eu-moves-ahead-greening-fleets-and-co2-standards (Erişim Tarihi: 23.12.2025)
[7] https://dieselnet.com/news/2025/12eu.php (Erişim Tarihi: 22.12.2025)